• +90 212 381 05 14

Amaç, Herkesin Anlayacağı Kadar Kolaylaştırmak – Marketing Türkiye

Amaç, Herkesin Anlayacağı Kadar Kolaylaştırmak – Marketing Türkiye

İşletme Yönetimi’ nin bir bilim dalı olarak ortaya çıktığı ilk günlerden beri, bazı yönetim profesyonelleri ve konuyla ilgili akademisyenler, işletme yönetiminin prensiplerini, harflerle kısaltarak, kolaylaştırmayı gelenek haline getirmişlerdir. Genellikle işletme biliminin temel dili olan İngilizce kelimelerin ilk harflerinin bir araya getirilmesi ile oluşan bu kısaltmalar, temel kural ve prensiplerin daha kolay hatırlanmasına yardımcı olmaktadır. Her biri bir kitap konusu olacak kadar kapsamlı olan bu kurallardan bazıları aşağıda sıralanmaktadır.

            Profesyonel Yöneticilik konusundaki kuralları basitleştirme amacıyla yapılan ilk çalışma “Üretim’ in Esasları” nı 4 M ile açıklama çabasıdır, yani;

            Man (insan) / Money (sermaye) / Machine (makine) / Management (yönetim).

            Daha sonraları Jerry Mc Carthy tarafından önerilen ve Pazarlama Bilimi’ nin ustası kabul edilen Philip Kotler tarafından ünlenen 4 P kuralı Pazarlama Karması olarak herkes tarafından benimsenmiştir, yani;

            Product (ürün) / Price (fiyat) / Place (dağıtım) / Promotion / (promosyon).

            Kotler’ den sonra gelen pazarlama düşünürleri, pazarlamanın esasları kabul edilen P’ lerin sayısını her geçen gün arttırmışlardır. Bunlardan en çok benimsenenleri;

            People (insan kaynakları) / Process (pazarlama süreci) / Partnership (ortaklıklar)

            Packaging (ambalajlama) / Programming (pazarlama faaliyetlerini programlama)

olarak özetlenebilir.

            Ömer Torlak Hoca’ nın pazarlama karmasının türkçe karşılıkları için geliştirdiği 9E yaklalşımı da çok başarılı bir metodtur:

            Etik / Eser / Eder / Erişim / Etkileşim / Eğlence / Esneklik / Estetik / Emek

            Müşteri merkezli pazarlama anlayışının yayılması Pazarlama Karması’ nın klasik 4 P’ sinin de 4 C’ ye dönüşmesine yolaçmıştır. Böylece ürün, fiyat, dağıtım ve promosyon yerine, sırasıyla;

            Customer value (müşteriye sağladığı değer) / Cost to the customer (müşteriye maliyet)

            Convenience for the buyer (müşteri için kolay bulunurluk) /  Communication (iletişim)

terimleri kullanılmaya başlamıştır.

            Bu arada başka bir araştırmacı grubu da Kotler’ in şirketler için geliştirdiği klasik 4 P’ sine karşılık, tüketicilerin satınalma davranışlarını açıklayabilmek için 6 P kuralını ortaya atmıştır, yani;

            Probing (ürünleri araştırma) / Partiating (ihtiyaçları sınıflandırma)

            Prioritising (önceliklendirme) / Positioning (konumlandırma, eşleştirme)

            Purchase (satın alma ve kullanma) / rePlacing (yerine koyma, yeniden alma).

            İşletme Yönetimi’ nde Pazarlamaya Odaklı yönetim anlayışı sona erip de Toplam Kalite Yönetimi felsefesi herkes tarafından benimsenmeye başladığında, Toplam Kalite için de kısaltmalar üretilmeye başladı. Örneğin ilk olarak Toplam Kalite’ nin unsurları 9 M başlığı altında toplandı;

            Men (personel) / Money (sermaye) / Materials ( malzeme) / Market (piyasa)

            Motivation (motivasyon) / Management (yönetim) / Machines & mechanization

            (makineler ve mekanizasyon) / Modern information methods (modern iletişim       teknikleri) / Mounting product requirements (üründen beklentilerin karşılanması).

            Toplam Kalite’ nin atası Japonlar da, Kalite’ nin unsurlarını kendi dillerinde 5 S kuralı ile açıklamaktadırlar, yani;

            Seiri (sınıflandırma) / Seiton (düzenleme) / Seiso (temizlik)

            Seiketsu (standartlaştırma) / Shitsuke (eğitim ve disiplin).

            Avrupalı ve Amerikalı yönetim profesyonellerinin de Toplam Kalite ilkelerini uygulamasına rağmen, neden Japonların verimlilik ve düşük maliyet konularında Avrupalı ve Amerikalı şirketlerden daha üstün olduğunu araştıran uzmanlar, sonucu 7 S kuralı ile özetlemişlerdir;

            Strategy (strateji) / Structure (yapı) / Systems (sistemler) / Style (stil)

            Skills (beceriler) / Staff (yöneticiler) / Shared values (paylaşılan değerler).

            İşletme yönetiminde “takım” anlayışı önplana çıktıktan sonra, takımların başarısını sağlayan faktörler de 4 T kuralı ile açıklanmaya başladı:

            Territories (sorumluluk alanı) / Thorougness (mükemmellik)

            Togetherness (beraberlik) / Talent (yetenek).

            Takım anlayışından sonraki dönemin parolası “değişim”di. Reengineering kavramı bu dönemde ortaya çıktı. Yeniden yapılanmanın temel faktörleri 4 C ile açıklanmaktaydı:

            Customer (müşteri) / Competition (rekabet) / Change (değişim) / proCess (süreç)

            Ekonomik yaşamda devletin oynadığı rolün azaltılarak, kamu yatırımlarının özelleştirilmesi sözkonusu olduğunda 5 C formülü ortaya atıldı:

            Commitment (taahhüt) / Candidates (adaylar) / Calendar (takvim)

            Communication (iletişim) / Country (ülke)

            Şirket transformasyonu sırasında dikkat edilmesi gereken faktörler de 4 R başlığı altında özetlendi:

            Reframing (hedeflerin ve vizyonların çerçevesinin gözden geçirilmesi)

            Restructuring (proseslerin yapısının değiştirilmesi)

            Revitalizing (ürün ve pazarların canlandırılması)

            Renewing (çalışanların ve organizasyonun yenilenmesi).

            Tabii tüm kısaltmalar ingilizceden yapılmadı. Örneğin takımların uyguladığı “proje yönetimi”nin 4 T prensipi türkçe kelimelerden oluştu:

            Tahayyül (planlama) / Tahkik (yapılabilirlik etüdü)

            Takvim (programlama) / Tatbik (uygulama)

            Benzer şekilde problemlerin çözümünde kullanılan düşünce sistemi de 5 K Kuralı ile özetlendi:

            Koşullar / Kaynaklar / Kurallar / Katkılar / Kararlar

            Daha bunlar gibi pek çok kural bulunmakla beraber, bu yazının amacı tüm kısaltmaları saymak değil, bu konuyla ilgilenenlere bir fikir vermektir. Kuralların neden hep baş harflerin bir araya getirilmesi ile kısaltıldığı sorusuna verilen cevap ise yine bir kısaltmadır;

            KISS (Keep It Simple Stupid) yani “Herkesin Anlayabileceği Kadar Basitleştirmek”